Sömestr tatilinde Avrupa’nın en huzurlu ve estetik şehirlerinde keyifli bir keşfe çıkmaya ne dersiniz?
İzmir’den direkt çıkışlı bu özel programda, Belçika’nın tarihi dokusu ve Hollanda’nın renkli kasabaları sizi bekliyor.
Brugge, Gent, Volendam ve daha pek çok şirin durakta kendinizi adeta bir kartpostalın içinde hissedeceksiniz.
Rehberli turlar, konforlu ulaşım ve merkezi konaklamalarla tatiliniz boyunca her şey sizin için planlandı.
Çocuklar için eğitici, yetişkinler için keyifli bu turla, sömestri unutulmaz bir anıya dönüştürün!
Sunexpress Hava Yolları’na ait uçağımız ile uçuşumuzu gerçekleştiriyor ve Brüksel’e ulaşıyoruz. Bizleri bekleyen aracımızdaki yerlerimizi alarak Belçika’nın ve Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel şehrine doğru gidiyoruz. Geçmişten günümüze tarihiyle, festivalleriyle ve çikolatalarıyla ünlü Brüksel şehir turumuza başlıyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde buradaki 1953’te Expo Dünya Fuarı için inşa edilen ve dokuz bölümden oluşan ancak sadece 5‘i ziyarete açık olan; Atomium, Çin ve Japon Evleri, Kraliyet Sarayları, Adalet Sarayı, Belediye Binası, Lonca Binaları, Manneken Pis Heykeli ve Grand Palas’ı görüyoruz. Turumuz sonrasında vereceğimiz serbest zamanın ardından, belirtilen saatte rehberimizle buluştuktan sonra, Belçika’nın Brügge şehrine doğru hareket ediyoruz. Tarihi dokusu ile Orta Çağ mimarisini günümüze kadar tüm güzelliği ile taşımış, kendinizi masallarda hissedeceğiniz bir diğer aşıklar şehri Brügge turumuza başlıyoruz. Jan Breydel ve Pieter de Coninck’in de heykellerinin bulunduğu; Grote Markt, Burg Meydanı, Begijnhof, Minne waterpark, Lonca Binaları, Kutsal Kan Kilisesi, 1999 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne dahil edilen Belfry Çan Kulesi ve Belediye Sarayı görülecek yerlerden bazılarıdır. Rehberimizin bilgilendirmelerinden sonra alacağımız serbest zamanın ardından belirlenen saatte buluşup otelimize yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından dolu dolu bir program için yola koyuluyoruz. Birbirinden güzel kentleri göreceğimiz bu güzel günde ilk durağımız Orta Çağ’da Avrupa’nın en zengin şehirlerinden biri olan Gent şehri oluyor. Yün ve kumaş ticaretiyle nam salmış bu şirin kentte ilk durağımız şehir merkezinde bulunan 12. Yüzyıl’da Flaman kontları için inşa edilmiş olan ve sizlere masaldaymış gibi hissettirecek Kontlar Kalesi-(Gravensteen Şatosu) (giriş fiyata dahil). Sonrasında gotik tarzda inşa edilmiş St. Bravo Katedrali’ni rehberimizin anlatımlarıyla görüyoruz. Şehrin savunma ve gözetleme noktası olarak kullanılan Belfry (Çan Kulesi)’ni görüyoruz. Ardından, Gent’in en ikonik manzaralarından birinin izlenebileceği St. Michael Köprüsü’ne geçiyoruz; burada St. Bavo Katedrali, St. Nicholas Kilisesi ve Belfry, aynı karede görülebilmektedir. Geçirdiğimiz güzel zamanın ardından nehir kenarında bulunan ve Gent’in fotojenik yerlerinden biri olan Korenlei & Graslei tarihi bölgesine gidiyoruz. Binaların her birinin ayrı bir zanaat loncasına ait olduğu ve koşulların uygun olması halinde Tekne ile gezinti yapılabileceği tarihi bölgedeki gezimizin bitiminde Antik dönemlerden günümüze nam salmış limanı ve Shelde Nehri yanında konumlanıyor olmasıyla birlikte ilgileri her zaman üzerine toplamış Anvers (Antwerpen) şehrini gezmeye gidiyoruz. Yaklaşık 1 saatlik kısa bir yolculuktan sonra dünyanın Elmas başkenti olarak bilinen bu güzel şehirde gezimize başlıyoruz. İçerisinde ünlü Ressam Peter Paul Rubens’in resimlerinin sergilendiği, bir Gotik mimari şaheseri olan ve aynı zamanda Belçika’nın en büyük Katedrali namına sahip Antwerp Katedrali’ni görüyoruz. Cepheleri göz alıcı figürlerle bezenmiş, kendinizi Orta çağ zamanının içinde hissedeceğiniz Grote Markt’ta yapacağımız gezintimizin ardından aracımızdaki yerlerimizi alarak Hollanda’nın Amsterdam’dan sonraki en büyük kenti ve önemli ticari rol oynayan Rotterdam şehrine geçiyoruz.1950 ile 1970 yılları arasındaki 20 yıllık süreçte; II.Dünya Savaşı’nda tamamen yok olmaya yüz tutmuş kentin nasıl bu denli güzel bir kent haline dönüştüğünü rehberimizin anlatımlarından dinliyor, ardından Nieuwe Mass Nehri ile ayrılmış kuzey ve güney yakasını birbirine bağlayan ve adını Hümanizm akımının en önemli temsilcisi olan Desiderius Erasmus’tan alan Erasmus Köprüsü, Euromast Kulesi, Hotel Newyork, Markthall ve Kübik Evleri görüyoruz. Şehir merkezinde vereceğimiz serbest zamanın ardından Rotterdam’daki otelimize yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, mavi-beyaz çinileriyle dünyada nam salmış tipik Hollanda kanalları üzerine kurulu Delft’e doğru hareket ediyoruz. Rotterdam ve Lahey arasında çok kısacık bir mesafede bulunan Delft’te Hollanda Kraliyet ailesinin mezarlığının bulunduğu anıtsal bir kilise olan Nieuwe Kerk (Yeni Kilise) ve Delft Porselen Fabrikası’nı görerek merkezi çarşısına gidiyor kısa bir fotoğraf molası verdikten sonra, Hollanda Krallığı’nın idari başkenti olan ve Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin de bulunduğu Lahey kentini gezmek üzere Kuzey denizine sahili olan küçük ve modern şehre doğru yol alıyoruz. Kente varışımıza takiben; Adalet Divanı, Mauritshuis Müzesi (inci küpeli kızın bulunduğu yer), Başbakanlık Çalışma Ofisi ve Kraliyet Sarayı’nı rehberimizin anlatımları eşliğinde görüyor ve hatıra fotoğraflar alarak, Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a gidiyoruz. Kente varışımızın ardından Kanallar Turumuzu (fiyata dahil) yapmak üzere Limana geçiyoruz ve “Kuzeyin Venedik’i” olarak adlandırılan Amsterdam Kanallar bölgesinde şehrin tüm güzelliklerini Kanallardan gözlemleyerek gezebileceğimiz turumuzu gerçekleştiriyoruz. Unesco Dünya Mirası listesine girmeye hak kazanmış asırlık kanalda gezimizi tekne ile gerçekleştirirken çok güzel fotoğraflar çekme fırsatınız olacak. Anne Frank eviyle aynı caddede bulunan Protestan Kalvanizm Kilisesi Westerkerk, Merkez Tren İstasyonu ve kentin tarihi binalarını göreceğimiz ve halkın yaşam tarzını gözlemleyebileceğimiz kanal turumuzun bitiminde şehir merkezinde vereceğimiz yemek molamıza takiben otelimize geri dönüyoruz. Geceleme otelimizde.
Amsterdam – Gıethoorn – Zaanse Schans – Volendam – Marken - Amsterdam
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, benzersiz ve ilgi çekici yapısıyla Kuzey Avrupa’nın ve Hollanda’nın Venedik’i olarak tanımlandığı gibi Hobbit Köyü olarak da anılan Giethoorn Köyü’ne gidiyoruz. Araba yolları yerine yaklaşık 7,5 km uzunluğundaki kanallarla çevrili köydeki ulaşımın “whisper boat” olarak adlandırılan sessiz teknelerle sağlanması ve 180’e yakın ahşap köprülerle bezenerek masallardaki gibi görüntüye sebep olması nedeniyle çok popüler olan Giethoorn’a varışımızın ardından köyün geçmiş hikayesini rehberimizden dinliyoruz. Gezimiz esnasında fiyata dahil sessiz tekne ile gezimizi gerçekleştirirken doğa içerisinde muhteşem fotoğraflamalar yapabileceksiniz. Doğal, sakin ve romantik ortamda kanal gezintimizin bitiminde öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz. Yeniden buluşmamızın ardından kanalları, tarihi evleri, yel değirmenleri ve Hollanda’nın adeta geleneksel yaşayışını gözlemleyebileceğimiz, atölyeleri ile adeta bir açık hava müzesini andıran kasabada geçireceğimiz Zaanse Schans’ı gezmeye gidiyoruz. Buradaki gezimizi tamamladıktan ve serbest zamanımızı geçirdikten sonra Hollanda’nın balıkçılığı ve Takunya yapımı ile ünlü bir diğer güzel kasabası Volendam’a hareket ediyoruz. Varışımız sonrasında, şirin hediyelik dükkanlarını görüyor, fotoğraf çekimi, alış-veriş ve kahve keyfi yapmak isteyenlerle bir mola veriyoruz. Serbest Zamanın bitiminde kendine özgü evleri ve sokaklarıyla deniz üstüne inşa edilmiş, bir yol bağlantısı verilerek sonradan yarımada olan şirin kasabası Marken’ı gezmeye gidiyoruz. Tipik Hollanda kırsal kasaba hayatını yansıtan kasabamızdaki keyifli zamanın bitiminde Başkent merkezine geri dönüyor ve vereceğimiz serbest zamanın bitiminde otelimize yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, odalarımızı boşaltıyor ve Amsterdam’a veda etmeden önce kapsamlı bir kent turuna başlıyoruz. 1898 yılında inşa edilen ve dünya tarihindeki ilk menkul kıymetler borsası olarak geçen, bu günlerde kültür ve sanat merkezi olarak kullanılan; Borsa Binası, Dam Meydanı, ünlü Kırmızı Fener (Red Light) Kraliyet sarayı ve Dünyaca ünlü sanatçılar, film yıldızları, politikacılar, sporcular ve Hollanda’nın Altın Çağı’ndan ressamlar gibi geniş yelpazede balmumu heykellerinin sergilendiği; King Willem Alexander, Johan Cruyff, Lady Gaga, Harry Styles, Marvel karakterleri ve Van Gogh gibi figürlerle fotoğraf fırsatlarının sunulduğu Balmumu Müzesi – Madame Tussauds'ı görerek isteğe bağlı ziyaret etmek isteyen konuklarımız için burada serbest zamanımızı veriyoruz. Kent merkezinde serbestçe gezebileceğiniz, kafelerinde veya mağazalarında vakit geçirebileceğiniz zamanın bitiminde rehberimiz ve aracımızla buluşarak Amsterdam şehrine veda ederek havalimanına gidiyoruz. Bizleri Adnan Menderes Hava Limanına götürecek olan Sun Express Hava Yollarına ait uçağında yerlerimizi alarak İzmir’e dönüş yapıyoruz. Yerel saat ile gece yarısını geçtikten sonra varışımızın ardından bir başka tur programında yeniden birlikte olmak üzere vedalaşıyoruz.
UÇUŞ DETAYLARI
Havalimanı Buluşma Tarihi ve Saati: 23 Ocak Buluşma Saati: 04:00
Örnek Oteller;
İlk yorumu siz yapın